Kardelen Kamişli isimli bayan, toplumsal medya hesabı Twitter üzerinden iş seyahati için gittiği Kırıkkale’deki Carmine Hotel’de yaşadığı tacizi anlattı.
Otel odasında gece yarısı uyandığında yatağında tanımadığı bir kişinin oturduğunu gördüğünü belirten Kamişli, çağırdığı polislerin şahsı evvel bıraktığını, akabinde kendisine, “Barıştıralım sizi” dediğini tabir etti.
Şahsın arkadaşlarının da alkollü oluğu gerekçesiyle ne yaptığını bilmediğini ve şikâyetçi olmaması için ricada bulunduklarını aktaran Kamişli, “Alkolün hafifletici neden olduğu günümüzde; kimseyi rahatsız etme ve taciz etmenin mazereti olamayacağını, şahıstan ve güvenliğimi sağlayamayan otel idaresinden başka farklı şikâyetçi olacağımı ve gerek maddi gerek manevi gerekse idari yaptırımların her türlü biçimde uygulanması için sürecin asla ve kesinlikle takibini bırakmayacağımı lisana getirdim” dedi.
“Bir bayan olarak, çoğunluğa uyup bunu sineye çekebilirdim ancak hakkımı savunmak benim gurur ve haysiyetimin en birincil temsilidir. Hadisesi yaşayan kişinin erkek yahut bayan olmasının bir kıymeti yok; kimsenin bu ve bunun üzere bir travma yaşamamasını istiyorum diyen Kamişli, toplumsal medya paylaşımında ayrıyeten, “Seyit Muhammet Sarı ve daha kaçları toplumdan temizlensin. Artık hiçbirimiz tacize, ruhsal şiddete ve daha da ötesinde tecavüze ve veya cinayete kurban gitmesin” sözlerini kullandı.
Kardelen Kamişli, yaşadıklarını toplumsal medya hesabındaı şöyle anlattı:
“Bu yazının ulaştığı herkese öncelikle merhaba. Sizlerle dün başıma gelen bir hadisesi paylaşmak istiyorum. Hadisede bahsi geçen kişinin ismi Seyit Muhammet Sarı. Adım Kardelen Kamişli, elektrik elektronik mühendisiyim. Ankara’da yaşıyorum ancak işim nedeniyle her gün Kırıkkale’ye gidip geliyorum. Bu süreçte de gerek iş gerekse yol yorgunluğundan dolayı Kırıkkale’de kalmayı tercih ettim.
07.09.2020 tarihinde 1 geceliğine oda kiraladığım Kırıkkale Carmine Hotel’de yaşadığım bu vakası sizlerin de öğrenmesini istiyorum.
Pazartesi günü 18:30 sularında otele giriş yaptım. Markete gidip geldiğimde kapılarda bulunan ve her oda için farklı başka verilen kartlı geçiş sisteminde rastgele bir sorun yaşamadan odama çıkış ve giriş yaptım. İşlerimi halledip 01:00 civarında uyudum. Saat 02:40 – 02:50 civarında bir anda uyandım ve yatağımda daha evvel hiç tanımadığım ve görmediğim bir adamın oturup bana baktığını gördüm.
Ne kadar müddettir orada olduğu hakkında bir bilgim olmamakla birlikte gözlerimi açtığımda şahsın beni izlediğini gördüm. Anın şoku ve endişesiyle ‘Sen kimsin, burada ne işin var?’ diye bağırdım lakin yaşadığım endişeden ötürü olduğum yerden kalkamadım.
Sonrasında bahsi geçen kişi bana ‘Sen Nurbanu’nun arkadaşısın, seninle bir şey konuşmam lazım’ dedi lakin ben hayatım boyunca Nurbanu isminde rastgele bir şahısla bağlantı bile kurmadım. ‘Nurbanu kim? Çık git odamdan.’ diyerek kendimden uzaklaştırmaya çalıştığım bu kişi yaptığı taciz yetmezmiş üzere bir de küstahça ‘Senden bir sigara aldım, onu içip gideceğim’ dedi. ‘Defol git!’ diye bağırdığım sırada hâlâ yaşanılan hadise olağanmış üzere ayakkabısını çıkartarak yastığımın olduğu yere koydu. Etrafa baktığımda valizimin üzerinde bana ilişkin olmayan bir ceket olduğunu da gördüm. Bunların yaşandığı saniyelerde kaygıdan hareket edememiştim ancak ayakkabısının çıkmasıyla birlikte hadisenin farklı bir yere evirileceğini düşünüp olduğum yerden bir hışımla kalktım ve otel resepsiyonunu aramak için elimi, otel odasında bulunan telefona uzattım. Telefona yöneldiğimi gören bu adam kolumdan tutmaya yeltendi ama çabucak kolumu çektim ve resepsiyonu aradım. Resepsiyon görevlisini çağırdığımı gören şahıs bavulumun üzerindeki ceketini de alarak odamdan kaçarak uzaklaştı.
POLİS: “RÜYA GÖRMÜŞ OLABİLİRSİNİZ”
Resepsiyon görevlisine vakası kapı eşiğinde anlattıktan ve vazifeli gittikten saniyeler sonra kapım tekrar çalındı ve vazifelinin tekrar geldiğini düşünerek kapıyı açtım. Odamdan çıkmadan sağ ve sol koridor devamına baktığımda kolon gerisinden sessiz ol manasında ‘Şşt’ işareti yapan bu adamı tekrar gördüm. Çabucak kapımı kilitledim ve polisi aradım. 155’i aradığımda ‘Rüya görmüş olabilirsiniz hanımefendi, emin misiniz?’ sorusu ile karşılaştım. Aslında hadisenin korkusu ve gerginliği üzerimdeyken bir de bu türlü bir şeyle itham edildim. Emin olduğumu ve grupların hemen Carmine Hotel 2.kat 221 numaralı odaya gelmesini istedim.
Kısa bir müddet içerisinde takımın gelip gelmediğini öğrenmek için resepsiyonu aradığımda grubun geldiğini ve şahsın götürüldüğünü ilettiler. Bunun üzerine kamera kaydını görmek istediğimi ileterek mahpus kaldığım odadan sonunda çıkabildim ve lobiye indim.
“ŞİKÂYETÇİ OLUP OLMADIĞIM SORULMADI”
O sırada 2 erkek konuğun de olduğunu gördüm ve resepsiyon görevlisinden manzaraları izlemeyi istediğimde ‘Polis götürmedi, arkadaşları parka götürdü’ sözünü duydum. Haliyle bu kadar dehşet yaşatan ve ihbar ettiğim kişinin takım tarafından, şikâyetçi olup olmadığım sorulmadan, bırakıp gidilmesi sinirlenmeme neden oldu.
Grupları tekrar arayarak şahıs hakkında şikâyetim olduğunu ve gelip almalarını istedim. Grubu beklerken lobide bulunan 2 erkek şahsında odasına girildiği ve birine yumruk atılırken başkasının odasında şahsın gömleğini çıkarttığını belirttiler. Erkek konukların şikâyetçi olmayacağını söylemeleri üzerine, ‘Nasıl şikâyetçi olmazsınız, başınıza daha ne gelmesi gerekiyordu?’ dedim ve şikâyetçi olacağımı belirttim.
POLİS: “İN OTOMOBILDEN DA BARIŞTIRALIM SİZİ”
Takım geldiğinde şahsı alıp grup aracına bindirdiler ve çantamı almak için odaya çıkıp geldiğimde ‘İn otomobilden da barıştıralım sizi.’ Diyerek şahsı otomobilden indiren grup amirine ‘Ne barışması memur beyefendi, neden bahsediyorsunuz. Şikâyetçiyim şahıstan’ diyerek bu saçma tutuma son son verilmesini istedim.
“ALKOLLÜ NE YAPTIĞINI BİLMİYOR, ŞİKÂYETÇİ OLMAYIN”
Şahısla birebir araca bindirmeye çalışmaları üzerine daha da gerilerek kendi aracımla Cumhuriyet Polis Merkezi’ne gittim. Şahsın da iş nedeniyle Kırıkkale’ye geldiği birebir firmada çalıştığını ileten 2 arkadaşı, ‘Alkollü ne yaptığını bilmiyor, şikâyetçi olmayın.’ dedi. ‘Alkolün hafifletici neden olduğu’ günümüzde; kimseyi rahatsız etme ve taciz etmenin mazereti olamayacağını, şahıstan ve güvenliğimi sağlayamayan otel idaresinden başka farklı şikâyetçi olacağımı ve gerek maddi gerek manevi gerekse idari yaptırımların her türlü biçimde uygulanması için sürecin asla ve kattiyen takibini bırakmayacağımı lisana getirdim.
Emniyet’e verdiğim şikâyet tutanağı ve sözümün ötesinde şahsen kendim farklı olarak Kırıkkale Adliye Sarayı’na giderek Cumhuriyet Başsavcılığı’na da şikâyet dilekçemi ulaştırdım.
“BUNUN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM”
Türel süreci başlattım ve hiçbir biçimde bunun peşini bırakmayacağım. Bu yazıyı okuyan herkesin kendini benim yerime koymasını, o gün, o otelde kendisinin de olabileceği şuuruna varmasını istiyorum.
Bir bayan olarak, çoğunluğa uyup bunu sineye çekebilirdim lakin hakkımı savunmak benim erdem ve haysiyetimin en birincil temsilidir. Hadisesi yaşayan kişinin erkek yahut bayan olmasının bir değeri yok; kimsenin bu ve bunun üzere bir travma yaşamamasını istiyorum.
Seyit Muhammet Sarı ve daha kaçları toplumdan temizlensin. Artık hiçbirimiz tacize, ruhsal şiddete ve daha da ötesinde tecavüze ve veya cinayete kurban gitmesin.
Cumhuriyet
